Rahmetle Hüseyin Hocam..



  • Ne denir ki? "Allah rahmet eylesin" den başka ne denebilir ki? Dostum, arkadaşım, sırdaşım, gönüldaşım, ülküdaşım Hüseyin Karataş'ı ebediyete uğurladık bugün. Acı derin. Hüzün derin. Söyleyecek ne çok sözüm vardır onunla ilgili ama şimdi dilim lal oldu. Aklım durdu. Hatıralarım uçuşuyor zihnimde.
    2006 yılında tanıdım kendisini, Bazı insanları geç tanıdığım için hayıflanırım hep. Hüseyin Hocam da onlardandı. Safranbolu Halk Eğitimi Merkezi Müdür Yardımcısı olarak göreve başladığımda tanıdım. Enerji dolu, dinamik, kabına sığmayan biriydi. Elinde onlarca, zihninde yüzlerce proje ile dolaşırdı. Siz bir projesine fikir üretirken o diğerini düşünmeye, kurgulamaya başlardı bile.
    Hepiniz onu elinde fotoğraf makinesi ile bir köşeden karşınıza çıkan ak saçları ile tanırdınız. Oysa o bir sosyolog, psikolog, tarihçi, iyi bir felsefeci idi. Hacılığı da gerçektir, hacca da gitmişliği vardır.
    Gözünü budaktan sakınmazdı. Cesareti hayran bıraktırır, ama çoğu zaman da korkuturdu beni. Ne zaman bir uçurumun kıyısına gitsek, en çıkılmaz noktaya gider, en tehlikeli yerden fotoğraf almaya çalışır, yüreğinizi ağzınıza getirirdi.
    Cesareti sadece yüreğinde değil, dilinde ve kalemindeydi de. Zülfü yare dokunur, dokunmakla kalmaz, kanatırdı. Emekli olduktan sonra daha bir muhalif, daha bir cesur kalem oldu. Bana hep, "aman sen yorum filan yazma, neme lazım başın belaya girmesin" derdi. "Ülkücü" vasıflarını gururla taşır, ülkücü olduğu için çektiği çileleri onur sayardı. Yusufiyeli idi. Cezaevinin çilesini çekmiş, dava uğruna çilesini tamamlamış bir ağabeyimdi. Zaman zaman hiç çekinmeden kendi camiasına bile kafa tutmuş, yanlışa "yanlış" demiş, bir yüce gönüllü doğruluk eri idi.
    Andımız'ın son kez okullarda okutulduğu gün aynı okulda Ünsal Tülbentçi İlk/Orta okulunda birlikte çalışıyorduk. Yaptığı konuşma ve seslenişi hala kulaklarımdadır. "Size söyletmeyecekler diye yaşamaktan vaz mı geçeceksiniz, Türklüğünüzü mü unutacaksınız, doğru mu olmayacaksınız, biz söylemeye değil, yaşamaya devam edeceğiz, sizlere inat!" demişti. Ah be Hüseyin Hocam... Keşkelerimiz çoktu seninle, ama en büyüğü bu oldu. Keşke keşke keşke... Allah rahmeti ile muamele etsin inşallah. Bizlere de sabır ve metanet versin. Başımız sağolsun..
15.04.2021
Ali Baykala
Okunma:  (  631  )